Fotoğrafın sayısal (digital) öncesi dönemine nedense analog denilmesine bir türlü alışamadım. Sayısal olmayan her şeye analog demek doğru mu? Ben, kimyasal dönem demeyi yeğliyorum.
Kimyasal dönemde makinemize filmimizi takar çekimlerimizi gerçekleştirirdik. Filmin kimyasal yapısına göre oluşan görüntünün gren yapısı renk karakteristikleri değişir ve her fotoğrafçı kendine yakın gelen ve o andaki amacına uygun filmi kullanırdı. Film kullanımında ise negatif ve pozitif olarak iki ana kategori vardı. Pozitif filme slayt diyenimiz de vardı, dia diyenimiz de ve Türkçe saydam diyenimiz de.
Makinemize saydam film taktığımızda deklanşöre bastığımız anda fotoğrafçı olarak bizim işimiz bitiyordu. Sürecin sonrası artık filmi yıkatacağımız laboratuvara aitti. Kodachrome sevenlerimiz filmi kendi zarfına koyarlar ve dünyanın farklı yerlerinde bulunan Kodak laboratuarlarına yollarlardı filmin banyosu ve saydamların çerçevelenmesi için. E6 banyo ile Türkiye’de de yıkanan Kodak Ektachrome gibi filmleri yeğleyenlerimiz hizmetini beğendikleri laboratura verirlerdi. Sonra da heyecanla beklerdik sonucu.
Negatif film kullanıp çekimleri tamamlayınca biten filmlerimizi bazılarımız fotoğrafçıya verirdi filmin yıkanması ve baskılar için. Bazılarımız da kendi karanlık odalarımızda filmlerini banyo ederler ve sonra baskıya başlardık. Özellikle siyah/beyaz karanlık oda sürecini kendi yapanlar için konuşursam fotoğrafın üretimi saydam film kullanmak gibi deklanşöre basıldığında bitmezdi. Deklanşöre basıldıktan sonra başka bir yolculuktu başlayan. Fizik ve kimyanın kurallarının geçerli olduğu bir yolculuk. Becerinize ve hedefinize göre derinleşen bir yolculuk. Negatif filmle üretilen fotoğrafta, fotoğrafı etkileyen; film seçimi, filmin nasıl bir banyo ile nasıl banyo edileceği, nasıl bir kağıda nasıl basılacağı, agrandizörde kağıdın nasıl pozlanacağı ve pozlanmış kağıdın nasıl bir banyo ile nasıl banyo edileceği gibi pek çok unsur vardır. Negatif film çektiğimizde karanlık odada bambaşka olanaklarla deklanşöre bastığımız o çekim anından farklı, zaman, sabır, beceri ve bilgi gerektiren bir yaratıcılık yolculuğu yaşayabilirdik. Hele Zone Sistem uyguluyorsak siyah beyaz fotoğraf üretmek bambaşka keyif veren bir yolculuktu. Rusların akütans banyolar ile ürettiği siyah beyazları imrenerek izlerdik.
Bazılarımız yalnız pozitif, bazılarımız ise yalnız negatif film kullanırdı. Belki pek çoğumuz amacımıza göre her ikisini de.
Ne negatif film kullananlar pozitif kullananları, ne de pozitif kulanlar negatif kullananları yargılamazdı.
Kimyasal fotoğraf süreçleri tarihteki yerini alıp sayısal fotoğraf artık egemen olduktan sonra RAW ve JPG dosya biçimlerini kullanmayı yeğleyenler arasında oluşan ve zaman zaman kavgaya, kırıcılığa varan birbirini yargılama neden?
Kimyasal fotoğraf ile sayısal fotoğrafın olanaklarını karşılaştırdığımda ben RAW dosya biçimini negatif filme eşdeğer ve JPG dosya biçimini pozitif filme eşdeğer buluyorum.
RAW dosya biçiminde de negatif filmde de işiniz deklanşöre basıldığında bitmiyor ve yeni bir yolculuk başlıyor. Film kullandıysak filmin yıkanması ve baskının yapılması, yani karanlık oda süreci fotoğrafı yorumlamaya devam ettiğimiz bize zengin olanaklar sunan bir süreç. RAW dosya biçimi ile sayısal fotoğraf çektiğimizde ise, deklanşöre bastıktan sonra karanlık odada yaptıklarımızın birebir aynısını ya da istersek çok daha fazlasını yapmaya, fotoğrafımızı yorumlamaya kendimizden bir şeyler katmaya devam ettiğimiz fotoğraf düzenleme yazılımlarıyla yaptığımız aydınlık oda yolculuğu başlıyor.
JPG dosya biçimini ya da pozitif film kullanımı seçtiğimizde ise fotoğrafımız için yapabileceklerimiz deklanşöre basana kadar. JPG dosya üzerinde fotoğraf düzenleme yazılımlarıyla aydınlık odada sınırlı düzenleme olanaklarını saymazsam sonrasında etki etme şansımız yok.
Telif ve fotoğraf sahipliğinin ispatı açısından baktığımda da işleme süreçlerinde olduğu gibi durum denkliğini koruyor. RAW dosya biçimi de negatif film de onları vermeyip kendimizde tuttuğumuz sürece fotoğrafın bizim olduğunun kanıtı olurken saydam filmimizi de JPG dosyamızı da başkasına verdiğimizde fotoğrafın bize ait olduğunu kanıtlamamız zorlaşıyor.
İşin özünde değil de yalnızca uygulanış şekilde değişiklik olmuşken, RAW mı JPG mi tartışması ne kadar anlamlı?
İhsan Gerçelman
21 Mart 2021