21.02.1953 Üsküdar/İstanbul doğumluyum, İlkokul dördüncü sınıfa kadar Elazığ Atatürk İlkokulunda daha sonra İstanbul da sırasıyla Üsküdar Harmanlık İlkokulu, Paşakapısı Orta okulu, HAYDARPAŞA LİSESİ, M.Ü. Türkçe Bölümü, İ.İ.T.i.A. Beyazıt Maliye Muhasebe Yük.Ok.lunda eğitimime devam ettim.
Hayatım boyunca fotoğraf HEP ilgimi çekmiştir.
İlk 1970 li yıllarda Babamın Kore’den getirdiği Agfa marka kamera ile tanıştım, daha sonra Kodak, Lübitel, Zenit E, Canon AE1-Canon AT 1 ile muhtelif mm lenslerle çalışmalar yaptım, evimizin banyosunu zapt ederek karanlık odaya çevirip bir sürü kimyasal gaz soluma bahasına hem negatif hem pozitif film ve kart banyoları yaptım, hiç aklım basmadığı için POLOROİD KEMARALARA ilgi duymadım, zamanın evrilmesi sebebiyle DİA çekimleri de yaptım.
Bir ara spor foto muhabirliği de yaptıysam da , emeğimin karşılığını almadığıma inandığımdan, bende hem futbol hem basketbol hakemlik kurslarına girip spor hakemliği konusunda beş yıl faaliyet gösterdim ama burada da arkanda bir AMCA yoksa bir yere varamayacağımı görünce buradan da soğudum. Ama hiç keyif almadığımı asla söyleyemem, anılar biriktirdiğim çok büyük bir zevkti, ama gene amatörce yapılıyordu ve para kazanamıyordunuz, ama olsun be; İyi ki Hakemliği de okulunu okuyarak yapmışım, hiç pişman olmadım.
HİÇ, BİLENLE BİLMEYEN BİR OLUR MU?
Yıllar sonra yerleştiğim Fethiye de gene yıllar sonra haberdar olduğum FEFSAD sayesinde tekrar ama bu sefer gerçek FOTOĞRAF DÜNYASININ varlığını keşfettim.
O kadar ki işi belki biraz abartıp, 67 . yaşımda A.Ü. FOTOĞRAFÇILIK ve KAMEREMANLIK YÜK.OK. na girip diploma bile aldım.
Arkama dönüp baktığımda fotoğrafa o zamanlar çok ciddi zaman ayırmadığım için çok üzülüyorum.
Çünkü,
Fotoğraf aslında hiç te basit bir iş değil, HER BASTIĞINIZ DEKLANŞÖR, ZAMANIN O KISMINI TESBİT EDİP KAYDEDİYOR,
Şayet bu günkü düşüncelerim o zaman olsaydı bir dünya belgesel niteliğinde fotoğrafa sahip olabiliridim, zira ne o günkü ATLI EKMEK ARABALARI, O MUHTEŞEM TAKALAR, mesela HALAS&SALAH gibi kömürlü Şehir Hatları Vapurları (şimdi siz farketmezsiniz ama muhteşem işçiliği olan HALAS ve SALAH isimleri ters yazılmış ikiz vapurlarımızdı) o günkü Galata Köprüsü bile bu günkü Köprü değildi, Hamallar, Küfeciler,Kasaplar hepsi bir yana Çıngıraklı Yoğurtçular, Arnavut kaldırımı sokaklarını, enayi kamarasını hep atladım. Artık hiç biri yok. Sadece o dar sokaklarda SAYGISIZ İNSANLARIN DOLDURDUĞU,BALKONLARI, ÇANAK ANTENLİ, KAPISINDA SUV ARAÇLAR OLAN, ÇİRKİN, PİS, YOZ BİR ŞEHİR KALDI.
İşte bence FOTOĞRAFIN ANLAMI… Oysa o günleri ben YAKALAYABİLİRDİM, ARA GÜLER gibi, ama o sihir bozuldu;
BARİ SİZ GEÇ KALMAYIN, TARİHİ, FOTOĞRAFLA YAKALAYIN.